Skip to main content

Aralık 2023

Yazar: 7 Ocak 2024AYDABİR

Merhaba,

Bu yazıda herhangi bir yönetişim sisteminden neleri beklememiz gerektiğini üstat John Carver’ın önerileriyle tartışacağız.

Carver “Boards That Make A Difference” (Fark Yaratan Kurullar) kitabında “iyi” olarak adlandırılabilecek bir yönetişim sisteminden aşağıdaki on beş “iş”i başarmasını / sağlamasını bekleyebileceğimizi söylüyor:

  1. Vizyonu öncelemek.
  2. Temel ilkeleri odakta tutmak.
  3. “Dışarıya bakmayı” zorlamak.
  4. Tesir odaklı bir işletim sistemi oluşturmak.
  5. “Ehem” ve “Mühim”i ayırmak.
  6. “Geleceği düşünmeyi” zorlamak.
  7. Proaktif olmayı sağlamak.
  8. Farklılık / Birlik dengesini sağlamak.
  9. Paydaşlarla kurulacak ilişkileri tanımlamak.
  10. Yönetim Kurulunda öz disiplini sağlamak.
  11. Yönetim Kurulunun temel konulardaki rolünü tanımlamak.
  12. Yönetim Kurulunun ihtiyacı olan bilgileri tanımlamak.
  13. Aşırı Kontrol / Yetersiz Kontrol dengesini sağlamak.
  14. Zamanı etkin / verimli kullandırmak.
  15. Aynı anda hem “güçlü” hem de “duyarlı” bir Yönetim Kurulu oluşturmak.

Eğer Aydabir’lerin düzenli bir okuruysanız yukarıdaki başlıklarla doğrudan ilişkili konulara sıkça -ve farklı vesilelerle- değindiğimi de biliyorsunuzdur. Müsaadenizle, yazımızı da fazla dağıtmamak için, bu ay bu geniş listenin içinden iki tanesine daha yakından bakalım.

Önce “Vizyon”. Carver’ın bu maddedeki uyarısı aynen şöyle:

“Faydalı / etkin bir yönetişim sistemi ‘vizyonu’ her zaman desteklemeli ve baş koltuğa oturtmalıdır. İdari sistemler belirli konulara büyük bir dikkatle eğilmemize neden olur. Bu titizlik tavsiye edilebilir bir özellik olsa da esas konu olan ‘amacı’ gölgeleyebilir. Düşünülmeyeni düşünmek ve hayal kurmak için sistematik bir teşvik mekanizması şarttır.”

Yukarıdaki paragrafın özellikle son cümlesindeki bazı ifadeleri aklımızda tutalım: “Düşünülmeyeni Düşünmek”, “Hayal Kurmak”, “Sistematik Teşvik Mekanizması”…

Şimdi geçmişte veya bugün görev aldığımız yönetim kurullarımızı düşünelim: Kaçında düşünülmeyeni düşünebildiniz? Kaçında -en azından bazı üyelerin- hayal kurmasına olanak sağlayan bir ortam vardı? Peki hiç bunların yapılabilmesi için tasarlanmış bir sistematik teşvik mekanizması gördünüz mü?

Bu konuyu biraz açalım. Ne tür -sistematik- teşvik mekanizmaları yönetim kurulu üyeleri olarak düşünülmeyeni düşünmemize ve hayal kurmamıza yardımcı olabilir? Bitmek bilmeyen toplantılar ve aynı konular üzerindeki sonuçsuz tartışmalar değil elbette…  Yönetim kurulu toplantıları konusundaki katı yaklaşımımı artık biliyor olmalısınız, tekrarlamayayım… Ancak hâlâ içimize sinen bir Türkçe karşılık bulamadığımız “retreat” konusuna biraz değineyim.

Kanımca bir yönetim kurulunun yılda en az bir kez ve en az bir yarım gün konfor alanından çıkıp “serbest atış” alıştırması yapması çok faydalı, hatta elzem bir uygulama. Her zaman toplandığınız yerin dışında, her zamankinden farklı bir formatta ancak öncesinde mutlaka ve mutlaka çok iyi hazırlanarak gerçekleştireceğiniz bir “beyin fırtınası” hayal bile edemeyeceğiniz hayalleri kurmanıza neden olabilir 🙂

Bu tür bir toplantıya gerçekten iyi hazırlanmanın ne denli önemli olduğunu yeterince vurgulayabilmem zor. Toplantı yöntem ve gündemine karar verdikten sonra yapılacak “zihin açıcı” ön okumaların başarılı bir “geri çekilme” için olmazsa olmaz bir koşul olduğunu özellikle belirtmeliyim.

Listemizden ikinci başlık olarak Aşırı Kontrol / Yetersiz Kontrol konusuna da kısaca değinelim. Önce Carver’ın yorumları:

“Çok fazla ya da çok az kontrol, hatta, ironik bir şekilde, aynı anda hem çok hem de az kontrol yapmak mümkündür. Bir yönetim kurulu hem önüne gelen her şeyi onaylayan, hem de her işe burnunu sokan bir kurul olabilir. Yönetişim sistemi hangi alanlarda sıkı, hangi alanlarda gevşek kontrolün gerektiğini net bir şekilde ortaya koyar.”

Eğer “Policy Governance” metodolojisini uyguluyorsanız yukarıdaki konudan endişelenmenize hiç gerek yoktur. “Politikalarınız” yani “kurallarınız” yöneticinizin size hangi konuda hesap, hangi konuda ise yalnızca bilgi vermesi gerektiğini çok net bir şekilde tanımlamıştır. Bu konuyu biraz daha yakından incelemek isteyen meraklı okurlar Temmuz 2023 Aydabir yazısına ya da “Sayın Başkan, Değersiz Üyeler” kitabıma göz atabilirler.

Yukarıdaki listenin bazı diğer maddelerini de önümüzdeki yazılarda ele alabiliriz.

Yeni yılın ilk ayında görüşmek üzere.