Merhaba,
Aydabir’leri genellikle her ayın ortasında yazıyorum. Bu ay biraz geciktim ve Ekrem İmamoğlu’nun -ve beraberinde daha birçok kişinin- başına gelenler nedeniyle “yönetişim” konusunda bir şey yazacak ne aklım ne de moralim kaldı… Sizlerin de, içinde yaşadığımız “güvensizlik / hukuksuzluk” ortamında, benim -en azından bu ay- sivil toplum kuruluşları ve yönetim kurulları hakkında ahkam kesmemi beklemediğinizi düşünüyorum. Yanılıyor muyum?
Bu nedenle bu ay “Zorbalık” üzerine yazacağım… Daha doğrusu bu işi benden çok çok daha iyi becermiş bir kişinin, Amerikalı tarihçi ve yazar Timothy Snyder’ın New York Times Çok Satanlar listesine girmiş, 2017 tarihli “On Tyranny / Zorbalık Üzerine” kitabından geniş bir alıntı yapacağım.
Snyder’ın kitabının alt başlığı “Yirminci Yüzyıldan Yirmi Ders”. Yazar her “ders”i birkaç sayfada ve çok etkili bir şekilde açıklamış. Bu dersleri ve Snyder’ın her dersle ilgili yazdığı ilk paragrafı aşağıda -benim serbest çevirimle- görebilirsiniz:[1]
1. Peşinen boyun eğme: Zorbalığın sahip olduğu gücün çoğu kendisine kolaylıkla, o istemeden verilir. Böyle zamanlarda bireyler daha da baskıcı bir iktidarın neler isteyeceğini tahmin eder ve bunu kendiliğinden sunarlar. Şartlara böyle uyum sağlayan bir vatandaş “Güce” neler yapabileceğini öğretmektedir.
2. Kurumları savun: Kurumlar “haysiyetli bir yaşam”ı korumak için bize yardımcı olur. Onların da bize ihtiyacı vardır. Kurumlarına sahip çıkmadıysan “kurumlarımız” diye başlayan cümleler kurma. Kurumlar kendi kendilerini koruyamazlar. Onları savunmaya en baştan başlamazsan birbiri ardına yıkılırlar. Değer verdiğin bir kurum -bir mahkeme, bir gazete, bir kanun, bir sendika- bul ve yanında dur!
3.“Tek Parti Devleti”ne karşı tetikte ol: Devletleri dönüştüren ve rakiplerini ezen partiler başlangıçta sınırsız bir güce sahip değillerdi. Çoğu, tarihin kritik bir dönemecinde, mevcut durumu istismar ederek rakipleri için siyasal yaşamı imkânsız hale getirdi. Bu yüzden çok partili sistemi destekle ve demokratik seçim kurallarını savun. Henüz yapabiliyorken her seçimde oy kullan. Aday olmayı da düşün!
4. Etrafındaki sembollerle ilgili sorumluluk üstlen: Bugünün sembolleri yarının gerçeklerini belirler. Gamalı Haç ve benzeri “nefret sembolleri”ni gör. Bakışlarını kaçırma, onlara alışma. Onlardan kurtul ve başkalarının da aynı şeyi yapması için örnek ol.
5. “Meslek Ahlakı”nı hatırla: Politikacılar kötü örnek olmaya başladığında profesyonellerin işlerini adalet duygusuyla yerine getirme konusundaki ısrarları daha da önem taşır. Bir hukuk devletini avukatların yardımı olmadan yıkmak veya yargıçlardan destek almadan “tiyatro” mahkemeler yürütmek kolay değildir. Otoriterlerin kendilerine boyun eğen memurlara ihtiyacı vardır ve toplama kampı yöneticileri de ucuz iş gücü arayan iş insanları bulmak isterler.
6. Paramiliterlere dikkat et: Silah taşıyan ve her zaman “sisteme karşı” olduklarını iddia eden tipler bir de üniforma giyer ve ellerinde meşalelerle liderlerinin resmini taşımaya başlarlarsa son çok yakındır. Liderin paramiliterleri asker ve polisle el ele verdiğinde ise artık çok geçtir.
7. Silahlıysan düşünceli davran: Kamusal görevin nedeniyle silah taşıman gerekiyorsa Tanrı yardımcın olsun! Ancak geçmişteki korkunç olayları ve bu olaylarda kendilerini suça karışmış bir şekilde bulan asker ve polisleri unutma. “Hayır!” demeye hazırlıklı ol.
8. Öne çık: Biri yapmalı. Takip etmek her zaman daha kolaydır. Farklı bir şey yapmak ya da söylemek garip gelebilir. Ancak bu rahatsızlık deneyimlenmeden özgürlük de olmaz. Rosa Parks’ı[2] hatırla. Bir örnek teşkil ettiğin anda statükonun laneti bozulacak ve başkaları da seni takip edecektir.
9. Anadiline iyi davran: Herkesin kullandığı ifadeleri tekrarlamaktan kaçın. Herkesin dilinde olan bir şeyi söyleyeceksen bile bunu kendine has bir şekilde yapmaya çalış. İnternetten uzak durmak için çabala. Kitap oku.
10. Gerçeğe inan: Gerçeklerden vazgeçmek özgürlükten vazgeçmek anlamına gelir. Eğer hiçbir şey gerçek değilse, kimse “Gücü” eleştiremez; çünkü üzerinde bunun yapılabileceği bir temel kalmamıştır. Hiçbir şey gerçek değilse her şey bir gösteriden ibarettir. Ve en göz kamaştıran ışığı en çok parası olan finanse eder.
11. Araştır: Konuları kendi başına anlamaya çalış. Uzun makaleleri okumak için daha çok zaman ayır. Araştırmacı gazeteciliğe destek olmak için basılı yayın organlarına abone ol. İnternetteki içeriğin bir bölümünün sana zarar vermek için oraya konulduğunu anla. Propaganda kampanyalarını araştıran siteler hakkında bilgi sahibi ol. Başkalarıyla iletişiminde söylediklerinin ve paylaştıklarının sorumluluğunu üstlen.
12. Göz teması kur, sohbet et: Bu yalnızca nazik olmanı sağlamaz; bir vatandaş, toplumun sorumluluk taşıyan bir bireyi olmanın da parçasıdır. Aynı zamanda etrafındakilerle temas kurmak, sosyal bariyerleri yıkmak ve kime güvenip kime güvenmeyeceğini anlamak için de bir yöntemdir. Eğer geleceğimize “ihbar kültürü” hakim olacaksa günlük hayatındaki insanların psikolojileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyeceksin.
13. Siyaseti bedenselleştir: “Güç” vücudunun oturduğun sandalyede yumuşamasını ve duygularının da önündeki ekranda dağılmasını istiyor. Dışarı çık! Tanımadığın insanlarla, alışık olmadığın ortamlarda bulun. Yeni arkadaşlar edin ve onlarla gösterilerde yürü!
14. Özel hayatın özel olsun: Tehlikeli muktedirler senin hakkında bildiklerini seni bastırmak için kullanacaklardır. Bilgisayarını düzenli olarak virüslerden temizle. Elektronik posta göğe uçakla yazı yazmaya benzer, unutma. İnterneti farklı şekillerde, en azından daha az kullanmayı dene. Kişisel konuları yüz yüze görüş. Yasal risklerin varsa hallet. Zorbalar seni kolaylıkla asmak için üzerinde çengel ararlar. Çengellerinin olmamasına çalış.
15. İyi amaçlara destek ol: Politik olsun ya da olmasın, hayat görüşünü temsil ettiğini düşündüğün organizasyonlarda aktif ol. Bir ya da birkaç vakıf / dernek seç ve düzenli olarak bağış yap. Böylece, özgür iradenle, sivil toplumu desteklemiş ve iyi şeyler yapan insanlara yardım etmiş olacaksın.
16. Diğer ülkelerdeki dostlarından öğren: Yurt dışındaki dostluklarını koru veya yeni arkadaşlar edin. ABD’nin mevcut sorunları daha büyük bir akımın parçası. Hiçbir ülke çözümü tek başına bulamayacak. Senin ve ailendeki diğer bireylerin pasaportları olsun.
17. Tehlikeli kelimelere dikkat et: “Terörizm”, “aşırı” gibi kelimelerin kullanımına karşı tetikte ol. “Acil durum” ve “istisnai” gibi hayati kavramlara dikkat et. Vatansever kelime dağarcığının sinsice / tehlikeli bir şekilde kullanılmasına tepki göster.
18. “Akla gelmeyen” gerçekleştiğinde sakin ol: Günümüzde zorbalık bir terör yönetimidir. Bir terörist atak olduğunda otoritenin gücünü artırmak için bu durumu istismar edeceğini unutma. Kontrol mekanizmalarının ortadan kalkmasına, muhalif partilerin kapatılmasına, ifade özgürlüğü ve adil yargılanma gibi hakların askıya alınmasına gerekçe teşkil eden “beklenmedik felaket” Hitlercilerin kitabındaki en eski hiledir. Sakın aldanma!
19. Vatansever ol: Gelecek kuşaklar için Amerika’nın ne demek olduğunu gösterecek bir örnek teşkil et. Buna ihtiyaçları olacak.
20. Olabildiğince cesur ol: Hiçbirimiz özgürlük için ölmeye hazır değilsek, hepimiz zorbalığın altında öleceğiz.
Bunun üzerine söz söylenmez. Nisan ayında görüşmek üzere…
[1] “ABD” gördüğünüz yerde “Türkiye” diye de okuyabilirsiniz.
[2] 1955 yılında ABD’nin Alabama eyaletinde otobüsteki yerini kendisine vermesini isteyen bir beyaza karşı çıktığı için tutuklanan ve daha sonra siyahi direnişin sembolü haline gelen insan hakları savunucusu.